Evlilik içi tecavüz
| Makale serilerinden |
Tecavüz |
|---|
|
| Etkileri ve nedenleri
|
| Yasalar
|
| Diğer
|
|
Evlilik içi tecavüz, eşin rızası alınmadan yapılan cinsel ilişki eylemidir. Rızanın yokluğu tecavüzün oluşması için temel etmendir; fiziksel bir zorlama olmasına gerek yoktur. Evlilik içi tecavüz, bir tür aile içi şiddet ve cinsel istismardır. Tarihe bakınca, cinsel ilişki eşlerin hakkı olsa da bugün dünyanın birçok yerinde eşin rızası alınmadan yapılan seks tecavüz olarak tanımlanıyor.
Evlilik içindeki cinsel ve aile içi şiddet sorunları ve daha özel olarak kadına yönelik şiddet konusu, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararası alanda ön plana çıkmaya başladı. Yine de birçok ülkede evlilik içi tecavüz ya ceza hukukunun dışında kalmaktadır ya da yasadışı olmasına karşın büyük oranda tolere edilmektedir.
Evlilik içi tecavüzün kurbanı büyük oranda kadınlar olurken, aile içi stresin yoğun olduğu evliliklerde, evlilik içi tecavüze şiddetin bir formu olarak sık sık rastlanır. Evlilik içi tecavüzü suç sayma ve kovuşturma konusundaki isteksizliğin; Dini, sosyal, kültürel ve bireysel pek çok farklı sebebi bulunmaktadır. Bu tür evlilik ve cinsellik görüşleri, çoğu Batı ülkesinde 1960'lardan ve 70'lerden itibaren özellikle ikinci dalga feminizm tarafından sorgulanmaya başlandı ve kadının bedeniyle ilgili tüm meseleleri kendi kaderini tayin etme hakkının kabul edilmesine yol açtı. Başka bir deyişle bu tarihten sonra kadınların kendi bedeni üzerinde tek yargı sahibi olduğuna dair bilinç aşılanmış oldu.
Birçok ülke evlilik içi tecavüzü 20. yüzyılın sonlarında suç olarak kabul etti. 1970'lerden önce çok az hukuk sistemi evlilikte gerçekleşen tecavüzü soruşturdu. Suç tanımı birçok yönden evliliği yasal savunma olarak kullanmayı engelledi. Fakat günümüzde hala evlilik içi tecavüzün bir suç olarak belirsiz olduğu ülkeler bulunmaktadır. Kimilerinde tecavüz bahsi altında işlenmiştir. Ancak bunların pek azında koruyucu bir yasa olabilmiştir.
